Osman Hoca
Bizler değişmedikçe birşey düzelmez
13/01/2013 Hepimizin ve hepinizin malumudurki ham taslaklardan sanat eseri olmaz. Eğrinin gölgesinin doğru olmasını beklemek istemek akıl karı değildir. Haccacı Zalime neden halkı Ebu Bekir ve Ömer gibi idare etmiyorsun dediklerinde şu tarihi cevabı vermişti: Sizler Ebu Bekir ve Ömer r.a gibi dürüst müslümanlar olmadığınız halde benim sizleri öyle yönetmemi istiyorsunuz bu insafa sığarmı sizler Ebu Zer gibi Takva sahibi olun bende sizlere ömer gibi adaletle hükmedeyim buyurmuş. Hepimizin özlemi islami devlet islami idare ama bizler düzelmedikçe kim gelirse gelsin ister şeriat ilan edilsin olmaz önce bizlerin düzelmesi adam gibi düzgün müslüman olması lazım bizler değişmedikçe değişimin olmayacağını cenabı hak kuranda şöyle bildiriyor: Cenabi Hak c.c ayeti kerimesinde söyle buyururlar: “Bir Toplum kendilerindeki özellikleri degistirinceye kadar Allah, onlarda bulunani degistirmez. Rad su resi ayet 11. Peygamber efendimiz s.a.s rivayet edildiğine göre: “Nasil olursaniz öyle yönetilirsiniz“ el-Hadisi Deylemi; Acluni, kesfül-Hafa, 26126.127. Her millet layik oldugu yönetimi bulur“ sözüde tercübeye dayanarak söylenmis bir hakikattir“ Bu ayetin tefsirinde Ömer Nasuti Bilmen rahimullah sunlari söyler: “ Allahu Teala bir kavimdeki hali onlara verdini nimet ve kudretiveya temiz yaratilisi degistirmez o kavmi bunlardan mahrum birakmaz (onlar kendi nefislerindekini) güzel halllerini cirkin haller le (degistirmedikce) binanealeyh bir millet Allahu Teala’nin hükümlerine riayet ettikce, kendi güzel ahlak ve davranislarini degistirmedikce kavustugu nimet ve kuvvet devam eder durur. Aksi takdirde ise nankörlük etmis Allahin emrine aykiri harakettte bulunmus olacagi icin elbette ki, kavusmus oldugu güzel varliktan er gec birgün mahrum kalacaktir. Iste islam tarihide bu hakikat icin cok örnekle doludur. Vaktiyle müslümanlar islamiyet sayesinde pek cok güzeller amellerde, haraketlerde bulunmus olduklari icin dünyanin hertarafinda muvaffakiyetlere ulasmislar, pek parlak bir varlik göstermislerdir. Bilehare aralarindaki dayanisma bozulmus, bir kisminin ahlaki, davranislari degismis birtakim yabanci milletlerin kötü telkinlerinekapilmis olduklari icin zayif düsmüsler, varliklari parcalanmis, eski kuvvet ve kudretleri yok olmaya yüz tutmus, ülkeleri yabanci milletlerin kellerine gecmistir. Bununla beraber müslümanlar, yine ümitsizlige düsmemelidir, üzerlerine düsen kudsi vazifeleri yerine getirmeye calismayi bir gaye, bir kurtulus vesilesi bilmelidir, kusurlarindan, ahlaksiz haraketlerden kacinip tövbekar bulunmalidir doguda batida bulunan bütün müslümanlar kendi aralarindaki din kardesliginin degerlerini bilerek mümkün oldugu kadar birbirlerine dayanmak, birbiri hakkinda iyilik sever bir halde yasamaya calismalidir. Bu vesile ile islam aleminin yükselmesini, varligini korumaya muvaffak olmasini Allah’in lütfundan bekleriz. Artik insanlik icin en birinci kurtulus caresi Cenabi hakkin dinine sarilarak bütün muvaffakiyetleri ondan beklemektir. Ve basari Allat’tandir. Ömer Nasuti Bilmen, Tefsiri. Peygamber efendimiz s.a.s buymurmuslarki:“Nasil olursaniz öyle yönetilirsiniz“ el-Deylemi; Acluni, kesfül-Hafa, 26126.127. Bu hadisi serifin serhinde Ramazanoglu Mahmut Sami rahimullah sunlari söyler: “Hükümetler ictimai bünyeden dogarlar. Bünye yani millet ne kadar iyi ve saglam olurlarsa onun hükümeti de öyle olur. Bünyeyi ihmal edip her isi hükümetten beklemek hatadir. Evvela ferd olarak kendimizi sonra cemiyetimizi islah edelim o vakit görürüz ki hersey düzenine girmistir”. Ramazanoglu Mahmut Sami Musahabe1-6. Toplumun özellikleri bir agactir. Yönetim ise o agacin meyvesidir. Agaci islah etmedikce meyveyi islah etmeye calismak bir sonuc vermez. Hani, Bu asrin ortalarinda Parkistan, islam adina kurulmustu? Hani, bu asrin son ceyreginde, Afganistan savasi Islam adina yapilmisti? Hatta misirdaki Abdunnasir inkilabi bile oradaki islamcilardan destek görmüstü. Simdi bu yerler ne durumdadirlar? Bu örneklere bakilirsa rahatlikla denilebilirki, agacin basina kondurduklari meyve kuruyacak ve agac, yine kendi özellikleirne uygun meyveler cikaracaktir. İskilifli Muhammed Atıf merdumda konu ile ilgili şunları söyler: Seriat nazarinda zalimin zulmüne yardim ve destek olma asla caiz degildir.Peygamber efendimiz s.a.s söyle buyurmuslar: “Ümmetim! Duydunuz mu ki benden sonra bir takim emirler gelip zulm edecekler, yalan söyleyecekler. Bir kimse onlarin yanina girip de yalanlarini tasdik ve zulümlerine yardimda bulunursa o benim ümmetimden degildir. Ben de onun peygamberi degilim. Hem de o kimse kiyamet gününde benim havzuma gelemez. Cünkü öylelerini melekler havzumdan kovarlar”. Sahabei Kiramdan Hz Ebu Derda r.a. rivayetle „“Ya her durumda hak ile emr edip münker ve zulümden nehy edersiniz yahut Cenabi Hak üzerinize zalim bir sultan ve zalim bir hükümet musallat eder ki ne büyüklerinize tazim ve ne de kücüklerinize merhamet ve sefkatte bulunur. Iyileriniz onun aleyhine dua eder, dualari kabul olunmaz. Ona yardim eder. Yardim görmezsiniz. Istigfar edersiniz marufu emr, münkeri nehy etmediginiz icin- günahiniz affolunmaz” Zikr olunan hadisi serifler ve fukahanin sözlerinden anlasiliyor ki Islam Dini hic bir kimseden cekinmeyerek hakki söylemek ve hükümetin zulüm ve haksizligini ortadan kaldirmak ile bozukluklarini dogrultmak hususunda ümmete öyle genis selahayetler vermistir ki hic bir millet böyle bir selahiyete nail olamamistir. Ve hele Ebu’d-Derda’nin rivayet ettigi hadisten anlasiliyor ki ta Yezid devrinden zamanimiza kadar Islam Milleti’nin cekmis oldugu bunca haksizliklar hep kendi günahlarindan ve ser’I vazifelerini kötüye kullandiklarindan ortaya cikmistir. Cünkü “Hakki emr zulmü nehy” ederek seriatim ihsan etmis oldugu selahiyeti, milli hakimiyetlerini muhafaza ve iyi bir sekilde kullanmamalari yüzünden bir takim zalimlerin boyundurugu altinda esir, mahkur ve zelil olarak hayatlarini gecirmislerdir. Demek oluyor ki bir milletin esaret ve zilletle yasamaga istidadi olmadikca hic bir kimsenin, hic bir hükümet ve cemiyet idaresi altinda zelil, hakir ve esir olamaz. Cünkü Cenabi Hak Rad suresi 11 ayetinde söyle buyurmaktadir: “Bir Toplum kendilerindeki özellikleri degistirinceye kadar Allah, onlarda bulunani degistirmez. Allah bir topluma kötülük diledi mi, artik onun icin geri cevrilme diye birsey yoktur. Allah’tan baska yardimcilari da yoktur” Iste o zaman azaba istidat gösterdikleri icin o milletin azaba istidat gösterdikleri icin o milletin azab ve helaki murad olunur. Cenab-I Hak bir milletin azab ve helakini murat edince onu yok edecek hic bir sey, hic bir kuvvet yoktur. “Ey Millet! Zulümden kurtulmak, esaretten büsbütün siyrilmak isterseniz ser’i vazifelerinizi ida edecek kabiliyet kazaniniz. Zira seriat zulmü ortadan kaldirmak icin bütün mükelleflere iki cesit vazife yüklemistir: Biri gerek fi’ilen, gerek fikren gerek sözle, gerek malla zalimin zulmüne yardim etmemek ve onlara kuvvet verecek hic bir harakette bulunmamaktir. Cünkü zulmü oldugu gibi zalimlere yardim ve hatta onlara sevgi temayülü bile zulümdür günahtir. Ve kendi esaret zilletini kendi elleri ile hazirlamak demektir. Digeri de herkesi yasak olan seylerden uzaklastirmak derecelerinden kendi hissesine düsen miktar ile gerek bir sahsin, gerek bir millet, gerekse bir cemiyet ve firkanin ve gerekse bir hükümetin yapmis oldugu zulmü ortadan kaldirmaya calismaktir. Cünkü zulüm haddi-zatinda en cirkin bir is olmakla beraber maddi ve ma nevi zararlari hem zalimin kendine ve hem de bütün halka ve hatta hayvanlara raci yasak bir is oldugundan onun ortadan kaldirilmasina calismak herkes üzerine seriat ve akil bakimindan vaciptir. Artik gecmis meselelerden anlasildi ki her kim ve herhangi parti iktidara gelirse umum halk zulme boyun egmeyip zalimlerin fenaliklarina vurarak zulmü yok edecek bir seviyeye gelmedikce ve öyle bir istidat kazanmadikca zalimlerin zulmünden asla kurtulmak mümkün olamaz. Ey Millet …. Sizi uyanikliga davet ederek derim ki, artik bundan böyle bari gözünüzü aciniz. Aklinizi basiniza aliniz da bu yüce vasiflarla dolu kimseleri milletvekili seciniz. Yoksa mühim vazifenizi ferine getirmekte kusur ederseniz memlekette meydana gelecek kötülüklerin ilk önce sebebi kendiniz olacaginizi ve bu konuda hic bir kimseye kabahat bulmaya hakkiniz olmayacagini derin derin düsününüz! İskilifli Muhammed Atıf efendi, Tüm eserleri saife 122. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Müslüman için Enbüyük Tehlike - 26/04/2016 |
Şuursuz müslüman dünya hayatına asimile olmuştur. |
Okumaktan Gayen Ne? - 03/01/2016 |
Eğer okuduğun ilimler seni ibadete sevketmiyor nefisini ayaklar altına aldırıp namazı bile kıldıramıyorsa kılamıyorsan dini ilimleri niçin tahsil ediyorsun? |
İnsanı helake götüren yedi huy - 09/02/2013 |
Ne ilmine ne ameline ne alimliğine ne hafızlığına mollalığına dervişliğine sofuluğuna güvenme sende insanı helake götüren şu yedi huydan biri veya birkaçı veya hepsi varsa bilki senin dışın balgibi tatlı kalbin zehirgibi acı şeytanın oyuncağısın. |