GERÇEK MÜSLÜMAN İNSANLARIN ELİNDEN VE DİLİNDEN EMİN OLDUĞU İNSANDIR  

Menü
Site Haritası

Bal toplamak isitiyorsanız arı kovanına çomak sokmayın

Bal toplamak isitiyorsanız arı kovanına çomak sokmayın

Nitekim meşhur atasözünde de bu gerçek dile getirilmiştir: ‘Suç gariptir kimse onu üzerine almaz. Bugün hapislerde yatan yüzbinlerce insanlardan kaçı kendini suçlu görüyor. Onlarda tıpkı sizler gibi veya benim gibi birer insandır. Bu nedenle akıl yürütür açıklama yapar; size neden kasaları açıp soyduklarını, neden silahların tetiklerini çektiklerini anlatırlar. Pek çoğu aykırı veya mantıkdışı, topluma ters gelen davranışlarını haklı gösterecek neden bulurlar ve inatla asla tutuklanmamaları gerektiğini savunurlar.

Başkalarını azarlamak aptalca bir davranış olduğunu bilelim.  İnsanla rnekadar hatalı olurlarsa olsunlar kendilerini hiçbir şekilde eleştirip suçlamadıklarını görürüz.

Eleştiri, karşısındaki kişiyi haklılığını kanıtlamak için kendini savunmak zorunda bırakır;bu yüzden anlamsızdır. Bir insanın değer verdiği onurunu yaraladığını, öenmli biri olma duygusunu incittiğin içinde tehlikelidir. Haksız eleştiri uyuan yılanın uyanmasına sebep olur.

Ünlü psikolog Hans Selye, ‘Yaptıklarımızın onaylanmasını arzuladığımız kadar dışlanmaktanda çekiniriz’ demiştir. Eleştirilen insanda ortaya çıkan gücenme duygusu, sadece işgörenkerin aile bireylerinin ve arkadaşların morallerini bozmakla kalır ve eleştiriye neden olan durumu düzeltmez.

Tarih sayfalarını karıştıracak olursak eleştirilerin işe yaramadığını görürüz. İnsan doğası böyle haraket ediyor, suçlu olan kişi kendisinden başka herkesi suçluyor. Hepimiz böyleyiz. Yarın birimiz birini elestirmek istediğimizde birgün bizimd ehata yapabileceğimizi aynı eleştirilere maruz kalacağımızı sakın unutmayalım. Yanlışını düzeltmeye kalkışacağımız veya suçlayacağımız kişinin kendisini savunacağını ve karşılığında bizi suçlayacagını unutmayalım.

Amerikalı eski general Lincoln ise şöyle diyordu: ‘Hiç kimseyi lanetlememeliyiz, herkese yardım etmeliyiz’. Yargılamayınız, çünkü siz henüz yargılanmadınız’ diyor. Birini eleştirme arzusu duyduğumuzda Peygamberimizi düşünelim acaba peygamberimiz benim yerimde olsaydı ne yapardı diye düşünelim. Hiç kuşkusuz bu düşünce bizleri birçok haksız eleştirilerden kurtaracağı gibi eleştiride bile adalet ve hakkaniyete götürecektir.

Değiştirmek, düzene sokmak ve geliştirmek istediğiniz birini tanıyormusunuz? Güzel! Peki neden işe kendinizden başlamıyorsunuz? Tamamen bencil bir bakış açısıyla düşünerek olursak; insanın kendisini değiştirip geliştirmesi, başkalarını değiştirip geliştirmekten çok daha yararlı ve çok daha tehlikez. Konfüçyüs: ‘Kendi kapının önü temiz değilken başkasının çatısındaki kardan yakınma’ diyordu.
Eğer yıllar boyu sürecek ve ölünceye kadar unutulmayacak bir küskünlük veya kin oluşturmak istiyorsanız, iğneleyici bir eleştiride bulunun. Uyuyan yılanı uyandırın.

İnsanlarla ilişki kurarken, mantıklı yaratıklarla karşı karşıya olmadığımızı aklımızdan çıkarmayalım. Biz duygusal davranan, önyargıları olan, onuruna ve gururuna düşkün yaratıklarla iletişim kurmaya çalışmaktayız. Eleştiriyi herkes yapabilir bir budala bile eleştirebilir, suçlaya bilir yakına bilir. Böyle davrana bilir. Ama anlayışlı ve bağışlayıcı olmak için sağlam bir kişilik ve otokontrol gerekir.
Carlyle: ‘Büyük adam büyüklüğünü, küçük adamlara karşı sergilediği davranışıyla belli eder’ demiştir.
 
İnsanları eleştirmek yerine onları anlamaya çalışalım. Ne yapmak istediklerini anlayalım. Sempati, hoşgörü ve nezaket eleştiriden çok daha yararlıdır. ‘Bilmek affetmektir’ Dr Johnson’unda dediği gibi: ‘Allah bile insanı son gününe kadar yargılamaz’ ‘O halde neden biz yargılayalım

Yorumlar - Yorum Yaz
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi12
Bugün Toplam184
Toplam Ziyaret582624
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar35.037435.1778
Euro36.390736.5365
Saat
Hava Durumu