Kur’an amel edilmek için nazil oldu insanlar okumayı amel haline getirdiler
Kur’an-ı anlamamız, Kur’an-ı yaşamamız gerekir.
Kuran bir hayat düstüru olarak kendisi ile amel edilmesi için gönderildi hayatı yaşamı kurana göre tanzim etmeyince toplumda ahlaki yozlaşma ve çöküntü başlar toplum bugün olduğu gibi ahlaken çöker...
Günümüzde insanlar çoğu kez Kur’an-ı sadece okumakla yetiniyorlar. Kur’an-ı sadece okumak yetmiyor. O’nu anlamak, O’nu yaşamak, O’nun emir ve yasaklarını dikkate almamız gerekiyor. Kur’an-ı sadece okumakla yetinir ve emirlerini kaale almazsak nasıl nasıl ıslah olacağız. Kur’an-ı sadece okumakla yetinenler günümüzde yaşamış değiller.
Bakın Hz.Ömer r.a. ne diyor: “Sizi Kur’an okuyan yanıltmasın, o ancak dilimizden çıkan sözdür. Fakat onunla kim amel ediyor, ona dikkat edin.”
İbn Mes'ud şöyle der: 'Kur'an, hayat düsturu olsun diye indi rilmiştir. Halbuki siz, kur'an'ın sadece okunmasını amel kabul ediyorsunuz. Sizden sonra bir kavim gelecektir. Kur'an'ı mızrak gibi sadece harflerin mahreclerine riayet ederek dümdüz okuya caklardır. Fakat onların en hayırlınız olduğunu sanmayınız. Zira bildiği ile amel etmeyen kişi, aynen ilaçların ismini teker teker sa yan ve özelliklerini beyan eden hasta; yemeklerin lezzetini sayan fakat bilfiil tatma imkânı bulamayan açlar gibidir'. İhyau Ulumud Din
Hz.Ömer’in oğlu Abdullah’ın da konumuzla ilgili çok ilginç bir tespiti var: “Bugün adamlar görüyorum, adama imandan önce Kur’an verilmiş. Başından sonuna onu okuyor da onda ne emrediliyor ne yasaklanıyor bildiği yok.” Sanki günümüz insanını tarif ediyor gibi değil mi?
Fudayl ibn Iyaz ise bir başka gerçeği çarpıcı bir biçimde göz önüne koyuyor:
“Bu Kur’an amel edilmek için nazil oldu ama insanlar onun kıraatini amel haline getirdiler.” İhyau Ulumud Din
Cündüb İbnu Abdillah (radıyallahu anh) anlatıyor:كُنَّا عَلَى عَهْدِ النَّبِيّ غِلْمَانًا حَزَاوِرَةً، تَعَلَّمْنَا الإِيمَانَ قَبْلَ أَنْ نَتَعَلَّمَ الْقُرْآنَ، ثُمَّ تَعَلَّمْنَا الْقُرْآنَ فَازْدَدْنَا بِهِ إِيمَانًا
"Biz erginlik çağına yaklaşmış bir grup genç, Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) ile beraberdik. Kur'an'ı öğrenmezden önce imanı öğrendik. Sonra da Kur'an'ı öğrendik. Kur'an sayesinde imanımız daha da arttı." Buhari, Tarihul Kebir hadis no: 571; İbn Mace, Sünen hadis no: 571; Taberani, Mucemül Kebir hadis no: 1656; Abdullah bin Ahmed, Sünneh hadis no: 731; Hafız İbn Mendi, İman hadis no: 205; Beyhaki, Şuabul İman hadis no: 47. Hadis Buharinin şartlarına göre sahihtir.
AÇIKLAMA: Bu hadis, İslâmî talim ve terbiye siteminde takip edilecek vetire ve safhaları öz olarak göstermektedir. Önce imanın öğretilmesi, sonra Kur'an ve diğer şeylerin öğretilmesi. Daha önce de belirtildiği üzere, Resulullah, çocuklara konuşmaya başlar başlamaz iman esaslarına giren Kur'anî ayetler ezberletiyor. Çocuk bu safhada henüz temyiz yaşında bile değildir. Temyiz yaşında namaz emrediliyor. Kur'an'ın okuma ve yazılma şeklinde öğretimi ise, daha sonra, küttab denen mekteplerde ele alınan bir hadisedir.İslam uleması, temel eğitime giren müfredatta önceliğin dinî talime verilmesi gereğinde ittifak eder. Onlara göre hesap, edebiyat, meslek öğretimi gibi diğer müfredat daha sonra ele alınmalı, dinî talim halledilmeden bunlara geçilmemelidir.Sonradan verilecek Kur'an bilgisi ve diğer faydalı bilgiler, önceden öğretilmiş olan imanî bilgileri takviye edecek şekilde olmalıdır. Bu bir planlama ve tanzim işidir.
Yorumlar -
Yorum Yaz