İbn Ömer: Yolculuğa çıkmak isteyen bir kimseye şöyle derdi: “Yaklaş bana seni Rasûlullah (s.a.v.)’in bizi uğurladığı gibi uğurlayayım; أَسْتَوْدِعُ اللَّهَ دِينَكَ وَأَمَانَتَكَ وَخَوَاتِيمَ عَمَلِكَ
Dinini, Allah’a olan sorumluluğunu ve işlerinin sonunun iyi olmasını Allah’a emanet ederim.” Tirmizi, Sünen hadis no: 3443; Ebu Davud, Sünen hadis no 2600; İbn Mace, Sünen hadis no: 2826. Tirmizi: Salim rivâyeti olarak bu hadis bu şekliyle hasen sahih garibtir.
Ali (r.a.)’dedi ki: sözleşmeye bağlı bir köle: “Sözleşme bedelini ödemekten aciz kaldım bana yardım et” dedi. Ali de şu karşılığı verdi: “Dikkat et! Rasûlullah (s.a.v.)’in bana öğretmiş olduğu bazı duâları sana öğreteyim: Sebîr dağı kadar bile borcun olsa Allah onu sana kolayca ödettirir. Şöyle duâ et:
Evden çıkarken okunacak dua
Hz Enes b. Malik (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasülullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Her kim evinden çıktığında:
Bir toplantıdan kalkıldığı zaman okunacak duâ
Hz Osman b. Affân (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Bir kimse her gün ve her gece üç kere: بِسْمِ اللَّهِ الَّذِي لَا يَضُرُّ مَعَ اسْمِهِ شَيْءٌ فِي الْأَرْضِ وَلَا فِي السَّمَاءِ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ “İsmi anılıp O’nun adına hareket edildikçe yerde ve gökte hiçbir şeyin zarar veremediği her şeyi duyan ve bilen Allah adıyla…” derse hiçbir şey ona zarar veremez. Ravi Eban, kısmi Felç’e uğramıştı. Bu hadisi aktarırken dinleyicilerden bir kimse ona bakmaya başladı. Eban da ona dedi ki: “Ne bakıyorsun?” hadis sana aktardığım gibidir. Fakat ben bu hastalığa yakalandığım gün Allah’ın kaderi benim için gerçekleşeceği için söyleyememiştim. Tirmizi, Sünen hadis no: 3338; Ebu Davud, Sünen hadis no: 5088; İbn Mace, Dua: 27. Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir dedi.
Hz Ebu Hureyre dedi ki: Resülullah s.a.s çok kere şöyle derdi (dua ederdi):
اَللَّهُمَّ لاَ تَكِلْنِي اِلَي نَفْسِي طَرْفَةَ عَيْنٍ
Allahım! Göz açıp kapayıncaya kadar beni nefsimin eline bırakma. İbn Neccar, Zeyli Tarihul Bağdat hadis no: 257; Hilyetül Evliyada ise Muğiire bin Şubeden rivayet edilmiştir. Hadis hasendir Tarihül bağdatta.
Şehr b. Havşeb (r.a.)’dedi ki: Ümmü Seleme (r.anha)’ya; “Ey Mü’minlerin anası! Rasûlullah (s.a.v.), senin yanında olduğu zaman en çok yaptığı duâ ne idi?” diye sorduk. Dedi ki: “Çoğunlukla yaptığı duâ şuydu:اللَّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنْ فِتْنَةِ النَّارِ وَعَذَابِ النَّارِ، وَفِتْنَةِ الْقَبْرِ وَعَذَابِ الْقَبْرِ، وَمِنْ شَرِّ فِتْنَةِ الْغِنَى، وَمِنْ شَرِّ فِتْنَةِ الْفَقْرِ، وَمِنْ شَرِّ فِتْنَةِ الْمَسِيحِ الدَّجَّالِ، اللَّهُمَّ اغْسِلْ خَطَايَايَ بِمَاءِ الثَّلْجِ وَالْبَرَدِ، وَأَنْقِ قَلْبِي مِنَ الْخَطَايَا كَمَا أَنْقَيْتَ الثَّوْبَ الْأَبْيَضَ مِنَ الدَّنَسِ، وَبَاعِدْ بَيْنِي وَبَيْنَ خَطَايَايَ كَمَا بَاعَدْتَ بَيْنَ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ، اللَّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْكَسَلِ وَالْهَرَمِ وَالْمَأْثَمِ وَالْمَغْرَمِ “Allah’ım Cehennem’in fitnesinden ve Cehennem azabından, kabir fitnesinin şerrinden ve yoksulluk fitnesinin şerrinden ve Mesih Deccâl’ın fitnesinden sana sığınırım. Allah’ım hatalarımı kar ve dolu suyu ile yıka beyaz elbiseyi kirden temizlediğin gibi kalbimi de günahlardan temizle. Doğu ile batının arasını uzaklaştırdığın gibi benimle günahlarımın arasını aç uzaklaştır. Allah’ım tembellikten, ihtiyarlıktan günahtan ve borçtan sana sığınırım.” Buhari, Deavat: 27; Müslim, Zikir: 17; Tirmizi, Sünen hadis no: 3495. Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.
Hz Abdullah b. Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle duâ ederdi:
“Allah’ım sana karşı saygı duymayan kalbten kulak verilmeyen duâdan doymayan candan faydasız ilimden sana sığınırım. Bu dört şeyden sana sığınırım.” (Nesai, İstiaze: 27) Tirmizi: Bu konuda Cabir, Ebû Hüreyre ve İbn Mes’ûd’tan da hadis rivâyet edilmiştir. Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle Abdullah b. Amr rivâyeti olarak hasen sahih garibtir.
اللَّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنْ عَذَابِ جَهَنَّمَ، وَمِنْ عَذَابِ الْقَبْرِ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ فِتْنَةِ الْمَسِيحِ الدَّجَّالِ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ فِتْنَةِ الْمَحْيَا وَالْمَمَاتِ “Allah’ım Cehennem azabından ve kabir azabından sana sığınırım. Mesih Deccâl fitnesinden sana sığınırım. Hayat ve ölümün fitnelerinden sana sığınırım.” (Müslim, Mesacid: 27; Nesai, Cenaiz: 17; Tirmizi, Sünen hadis no: 3494; Ebu Davud, Sünen hadis no: 1542. Tirmizi: Bu hadis hasen sahihtir.
Hz Osman b. Huneyf (r.a.)’den rivâyete göre, gözleri görmeyen bir adam Peygamber (s.a.v)’e geldi ve: “Allah’ın bana afiyet vermesi için bana duâ et” dedi. Rasûlullah (s.a.v.)’de: “İstersen duâ edeyim ama sabretmen senin için daha hayırlıdır” buyurdu. Adam: “Duâ et” dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), ona güzelce abdest almasını ve şu duâlarla duâ etmesini emretti:
Hz İbn Abbâs (r.a.)’dedi ki: Resülullah (s.a.v.), sıkıntılı anlarda şöyle dua ederdi:
Hz Ebu Hüreyre (r.a.)’dedi ki: Peygamber (s.a.v)’i bir iş üzdüğü zaman başını göğe kaldırır:
سُبْحَانَ اللَّهِ الْعَظِيمِ
“Ulu Allah’ım! Seni her türlü eksikliklerden tenzih ederim” derdi. Var gücüyle duâ ettiğinde ise:
يَا حَيُّ يَا قَيُّومُ
“Ey diri olan ey var kılıp diri tutan Allah’ım” derdi. (Tirmizî rivâyet etmiştir.)
Hz Ebü Said Hudri (r.a.)’dedi ki: Rasülullah (s.a.v.), yediği ve içtiği zaman: اَلْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي أَطْعَمَنَا وَسَقَانَا وَجَعَلَنَا مُسْلِمِينَ “Bizi doyuran, içecekleriyle kandıran ve bizi Müslümanlardan eyleyen Allah’a hamdolsun.” Tirmizi Sünen hadis no: 3457; Ebu Davud, Sünen3850; (bn Mâce, Etıme: 27.