Abdullah ibn Amr r.a
Hz Abdullah ibn Amr b el.As r.a dedi ki: Rasülullah s.a.s. şöyle buyurdu:
لاَ يُؤْمِنُ أَحَدُكُمْ حَتَّى يَكُونَ هَوَاهُ تَبَعًا لِمَا جِئْتُ بِهِ
“Sizden biri hevası benim getirdiğme tabi olmadıkça iman etmiş olamaz”. İbn Ebi Asım es-Sünne hadis no: 14; Hatib, Tarihul Bağdat hadis no: 1609; Beğavi, Şerhus Sünne hadis no: 103. Hadis Hasen Sahihtir. El Hindi Kenzul Ummal cI, 217; Imam Nevevi Kitabul Hucce de sahih bir senedle rivayet etmiştir.
Hz Abdullah ibn Amr r.a kdedi ki: Rasülullah s.a.v. şöyle buyurdu:
إنَّ مِنْ خِيَارِكُمْ أحْسَنَكُمْ أخْلاَقاً
En hayırlınız ahlakı en güzel olanınızdır. Buhari, Sahih hadis no: 3318. Müslim, Tirmizi.
Hz Abdullah bin Amr r.a dedi ki: Peygamber efendimiz s.a.v şöyle buyurdular:
لَيَأْتِيَنَّ عَلَى أُمَّتِي مَا أَتَى عَلَى بَنِي إِسْرَائِيلَ ، حَذْوَ النَّعْلِ بِالنَّعْلِ حَتَّى إِنْ كَانَ مِنْهُمْ مَنْ أَتَى أُمَّهُ عَلَانِيَةً لَكَانَ فِي أُمَّتِي مَنْ يَصْنَعُ ذَلِكَ، وَإِنَّ بَنِي إِسْرَائِيلَ تَفَرَّقَتْ عَلَى ثِنْتَيْنِ وَسَبْعِينَ مِلَّةً، وَتَفْتَرِقُ أُمَّتِي عَلَى ثَلَاثٍ وَسَبْعِينَ مِلَّةً كُلُّهُمْ فِي النَّارِ إِلَّا مِلَّةً وَاحِدَةً، قَالُوا : وَمَنْ هِيَ يَا رَسُولَ اللَّهِ؟ قَالَ : مَا أَنَا عَلَيْهِ وَأَصْحَابِي
"Yahudiler yetmisbir yada yetmis iki firkaya ayrildilar. Hiristiyanlar da ayni sekilde firkalara ayrildilar. Benim ümmetim de yetmis üc firkaya ayrilacaktir. “Cennette olan firka, benim ve ashabim gibi davrananlardir“ Tirmizi, Süneni Tirmizi hadis no 2641; Hakim, Müstedrek hadis no 444; Lalekai Sünen, c1, sh100; Acurri, es-Seria; Elbani,Sünen sh 203-204.Tirmizi gariptir dediysede hadis hasendir. Çünkü hadisin şahidi vardır Hz Enes bin Malik r.a dan.
İbnu Amr İbni'l-As (radıyallahu anhümâ) dedi ki:"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
خَصْلَتَانِ مَنْ كَانَتَا فِيهِ كَتَبَهُ اللَّهُ شَاكِرًا صَابِرًا، وَمَنْ لَمْ تَكُونَا فِيهِ لَمْ يَكْتُبْهُ اللَّهُ شَاكِرًا وَلَا صَابِرًا، مَنْ نَظَرَ فِي دِينِهِ إِلَى مَنْ هُوَ فَوْقَهُ فَاقْتَدَى بِهِ، وَمَنْ نَظَرَ فِي دُنْيَاهُ إِلَى مَنْ هُوَ دُونَهُ فَحَمِدَ اللَّهَ عَلَى مَا فَضَّلَهُ بِهِ عَلَيْهِ، كَتَبَهُ اللَّهُ شَاكِرًا صَابِرًا، وَمَنْ نَظَرَ فِي دِينِهِ إِلَى مَنْ هُوَ دُونَهُ وَنَظَرَ فِي دُنْيَاهُ إِلَى مَنْ هُوَ فَوْقَهُ فَأَسِفَ عَلَى مَا فَاتَهُ مِنْهُ لَمْ يَكْتُبْهُ اللَّهُ شَاكِرًا وَلَا صَابِرًا
"İki haslet vardır, bunlar kimde bulunursa allah onu şükredici ve sabrediciler arasına kaydeder: Diyanette kendinden üstün olana bakıp, ona uymak. Dünyalıkta kendinden aşağı olana bakıp, Allah'ın kendine vermiş olduğu üstünlüğe hamdetmek. İşte böyle olan kimseyi Allah şükredici ve sabredici olarak yazar. Kim de diyanette kendinden aşağı olana bakar, dünyalıkta da kendinden üstün olana bakar ve elde edemediğine üzülürse Allah onu şükredici ve sabredici olarak yazmaz." Tirmizi, Kıyamet 59, (2514); Taberani, Müsnedi Şamiyeyn hadis no: 495; Beğavi, Şerhus Sünne hadis no: 4020. Tirmizi dedi ki: Hadis hasen garibtir.
İbnu Amr İbni'l-As (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
إِنَّ اللَّهَ يَبْغُضُ الْبَلِيغَ مِنَ الرِّجَالِ الَّذِي يَتَخَلَّلُ بِلِسَانِهِ تَخَلُّلَ الْبَاقِرَةِ بِلِسَانِهَا
"Allah Teala hazretleri, insanlardan, sığırların dilleriyle toplamaları gibi, dilleriyle toplayan belagat sahiplerine buğzeder." Tirmizî, Edeb 82, 2857; İbn Ebi Şeybe, Musannef hadis no: 25712; Haraiti, Mesau Ahlak hadis no: 57.
AÇIKLAMA:
Tahallül, sığırın dilini dişi üzerinde dolandırmasıdır. Fakat sığırlarda otu diliyle toplayıp, ağızlarına verme hadisesi ifade edilmektedir. Hadiste Aleyhissalâtu vesselâm, belagat sahibi insanları sığırların bu yiyiş tarzlarına teşbih etmekle geçimini diliyle sağlayan belagat yani güzel söz sahibi insanları dikkatlere arzetmektedir. Bu kimseler çoğunlukla erkek olduğu için "erkek" diye tahsis etmiştir. Aslında aynı tarzda meslek icra eden herkes, kadın veya erkek, hadisin tehdidinin şümulüne girer. Bu sebeple tercümede "insanlar" kelimesini tercih ettik.
Alimler, fıtrî olan belagatın zemmedilmediğini, bunun şu veya bu tarzda insanları aldatma vasıtası yapılmasının zemmedildiğini belirtirler. Siyasî, iktisadî, ideolojik, askerî her çeşit propaganda belagata dayanır ve bunlar maalesef insanları ladatma ve istismar etmeyi hedeflemektedir. Resulullah buna alet olan "beliğ"leri tehdid etmektedir.
İbnu Amr İbni'l-As (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
كَتَبَ اللَّهُ مَقَادِيرَ الْخَلَائِقِ قَبْلَ أَنْ يَخْلُقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ بِخَمْسِينَ أَلْفَ سَنَةٍ، قَالَ : وَعَرْشُهُ عَلَى الْمَاءِ
Allah mahlukatın miktarlarını, semavat ve arzı yaratmazdan elli bin sene evvel, arşı da su üzerinde iken yazdı." Müslim, Kader 16, (2653); İbn Mende, Tevhid hadis no: 601.
Hz Abdullah ibn Amr r.a dedi ki: Rasülullah s.a.v. şöyle buyurdu:
لَيْسَ مِنَّا مَنْ لَمْ يَرْحَم صَغِيرَنَا وَيَعْرِفْ شَرَفِ كَبِيرَنَا
Küçüğümüze şefkat etmeyen büyüğümüze karşı görevini bilmeyen bizden değildir. Tirmizi, Sünen hadis no: 1839.
Hz Abdullah bin Amr bin As r.a dedi ki: Resülullah s.a.v. şöyle buyurdu:
لاَ يَنْظُرُ اللَّهُ تَبَارَكَ وَتَعَالَى إِلَى امْرَأَةٍ لا تَشْكَرُ لِزَوْجِهَا وَهِيَ لا تَسْتَغْنِي عَنْهُ
"Kendisine muhtaç olduğu halde kocasının iyiliklerine karşı şükretmeyen bir kadına, Allah rahmet nazariyle bakmaz buyurdu". Bezzar, Müsned hadis no: 2081; Keşful Astar hadis no: 1383. Hakim İsnadı sahihtir dedi. Elbani de Sahihtir dedi.
Hz Abdullah ibn Amr r.a. dedi ki: Resülullah s.a.v. şöyle buyurdu:
كَفَى بِالْمَرْءِ إِثْمًا أَنْ يُضَيِّعَ مَنْ يَقُوتُ
İnsana günah olarak görüp gözettiği (geçimini sağladığı) kimseleri ihmal etmesi yeter” Hakimin rivayetinde: "geçimini sağladığı" şeklindedir. Ebu Davud, Sünen hadis no: 1692; Nesai, Süneni Kebir hadis no: 8839; İmam Ahmed, Müsned hadis no: 6317; Ebu Davud Tayalisi, Müsned hadis no: 2382; Müsnedi, Humeydi hadis no: 610; Bezzar, Müsned hadis no: 2414; İbn Hibban, Sahih hadis no: 4240; Taberani, Mucemül Kebir hadis no: 13414; Hakim, Müstedrek hadis no: 1443. Beyhaki, Süneni Kebir hadis no: 16388. Elbani: hadis hasen liğayrihidir dedi
Yorumlar -
Yorum Yaz