GERÇEK MÜSLÜMAN İNSANLARIN ELİNDEN VE DİLİNDEN EMİN OLDUĞU İNSANDIR  

Menü
Site Haritası

Biat hadisleri


BU BÖLÜMDEKİ KONULAR

ERKEKLERİN BİATI
ERKEK ÇOCUKLARIN BİATI
KADINLARIN BİATI
HİCRET EDEN KADINLARDAN BİAT ALMADAN ÖNCE İMTİHAN ETMESİ.

ERKEKLERİN BİATI

Hz. Avf b. Malik el-Eşcai radiyallahu anh'dan:
Dokuz, sekiz ya da yedi kişiden oluşan bir grup, Allah Rasûlü’nün yanındaydık. Bize şöyle buyurdu; "Allah Rasûlüne biat etmeyecek misiniz?" Biz yeni biat etmiştik, bu nedenle dedik ki: "Ey Allah Rasûlü! Biz sana biat ettik." Ellerimizi uzatıp: "Ey Allah Rasûlü! Sana biat ettik, şimdi ne üzerine biat edeceğiz?" Şöyle buyurdu:
أَنْ تَعْبُدُوا الله وَلَا تُشْرِكُوا بِهِ شَيْئًا، وتصلوا الصَّلَوَاتِ الْخَمْس وتسمعوا وَتُطِيعُوا، -وَأَسَرَّ كَلِمَةً خَفِيَّةً- قال: وَلَا تَسْأَلُوا النَّاسَ شَيْئًا، فَلَقَدْ رَأَيْتُ بَعْضَ أُولَئِكَ النَّفَرِ يَسْقُطُ سَوْطُ أَحَدِهِمْ فَمَا يَسْأَلُ أَحَدًا يُنَاوِلُهُ إِيَّاهُ
"Allah'a ibadet edip O'na hiçbir şey ortak koşmamaya, beş vakit namaz kılmaya, dinleyip itaat etmeye.." Sonra gizlice bir söz söyleyerek buyurdu ki: "Kimseden bir şey istemeyin!" Daha sonra bu biate katılmış birini gördüm. Kamçısı
elinden düştü; kimseden istemeksizin atından inip kamçısını kendisi aldı[4].


Hz. İbn Ömer radiyallahu anh'dan: İnsanlar Hudeybiye de Allah Rasûlü ile beraber dağınık halde ağacın gölgesinde idiler. Orada toplanmışlardı. (Babam) Ömer (bana) dedi ki: "Ey Abdullah! Git bak, insanlar orada ne yapıyorlar?"
قَدْ أَحْدَقُوا بِرَسُولِ اللَّهِ فَوَجَدَهُمْ يُبَايِعُونَ، فَبَايَعَ، ثُمَّ رَجَعَ إِلَى عُمَرَ فَخَرَجَ فَبَايَعَ
Gittim baktım ki toplanmış, Allah Rasülü’ne biat ediyorlar. Ben de biat ettim, hemen (babam) Ömer'e döndüm, durumu kendisine bildirdim, o da gidip O'na biat etti[1].
 
Hz. Ubade b. es-Samit radiyallahu anh'dan:
تُبَايِعُونِي عَلَى أَنْ لَا تُشْرِكُوا بِالله شَيْئًا وَلَا تَسْرِقُوا وَلَا تزنوا ولا تَقْتُلُوا النَّفْسَ الَّتِي حَرَّمَ الله إِلَّا بِالْحَقِّ
"Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, zina etmemek, haksız yere adam Öldürmemek ki Allah bunu yasaklamıştır üzere bana biat edersiniz."
Diğer bir rivayette:
ولا تقتلوا أولادكم ولا تأتوا ببهتان تفترونه بين أيديكم وأرجلكم ولا تعصوني في معروف، فَمَنْ وَفَى مِنْكُمْ فَأَجْرُهُ عَلَى الله، وَمَنْ أَصَابَ شَيْئًا مِنْ ذَلِكَ فَسَتَرَهُ الله عَلَيْهِ فَأَمْرُهُ إِلَى الله إِنْ شَاءَ عَفَا عَنْهُ وَإِنْ شَاءَ عَذَّبَهُ
"Çocuklarınızı öldürmemek, kendiliğinizden uyduracağınız bir yalanla (kimseye) iftira etmemek, iyilikte bana karşı çıkmamak üzere bana biat edersiniz. Kim bu görevleri yerine getirirse mükafatı Allah'a aittir. Kim de bu yasaklardan bir şey işleyip de Allah onu meydana çıkarmayıp örterse, işi Allah'a kalmıştır. İster bağışlar, isterse azap eder." Bunun üzerine biz de O'na biat ettik[2].
 
Müslim, Tirmizi ve Nesai'nin buna benzer rivayet leri vardır ki, lafızları şöyledir:
"Bunlardan bir şey işleyip de dünyada cezasını görürse, bu ceza onun günahlarına bir keffaret ve arındırma olur. Kimi(n) de (günahı nı) Allah Örterse, işi Allah'a kalmıştır; dilerse azap eder, dilerse bağışlar."
 
Diğer bir rivayette ise:
عَلَى السَّمْعِ وَالطَّاعَةِ فِي الْعُسْرِ وَالْيُسْرِ وَالْمَنْشَطِ وَالْمَكْرَهِ ، وَعَلَى أَثَرَةٍ عَلَيْنَا وَعَلَى أَنْ لَا نُنَازِعَ الْأَمْرَ أَهْلَهُ، وَعَلَى أَنْ نَقُولَ بِالْحَقِّ أَيْنَمَا كُنَّا لَا نَخَافُ فِي اللَّهِ لَوْمَةَ لَائِمٍ
"Allah Rasûlü’ne; güçlükte, kolaylıkta, kıvançta ve tasada dinleyip itaat edeceğime dair biat edip söz verdim. Yine bize karşı yaptığı tercihlerde, ehline karşı herhangi bir işte tartışmayacağımıza, nerede olursak olalım hakkı söyleyeceğimize, Allah uğrunda kınayıcının kınamasından korkmayacağımıza dair biat edip söz verdik[3]."
 
Diğer br rivayette ise:
"Allah'tan bir burhan görüp kanaatımıza göre, apaçık bir küfür hali dışında, işi ehline havale edip asla tartışmayacağımıza dair de biat edip söz verdik."
 
 
Hz. İbn Ömer radiyallahu anh'dan: O, Abdul Melik b. Mervan'a bir mektup yazdı ve kendisine biat etmek istediğini söyledi.
أني أُقِرُّ بِالسَّمْعِ وَالطَّاعَةِ لِعَبْدِ اللَّهِ عَبْدِ الْمَلِكِ أَمِيرِ الْمُؤْمِنِينَ علَى سُنَّةِ اللَّهِ وَسُنَّةِ رَسُولِهِ مَا اسْتَطَعْتُ، وَإِنَّ بَنِيَّ قَدْ أَقَرُّوا بِمِثْلِ ذَلِكَ
Müminlerin Emiri Abdul Melik b. Mervan da teklifini kabul edip Allah'ın kanunu ve Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem'in sünneti üzerine biatini kabul ettiğini ve çocuklarının biatını da kabul ettiğini bildirdi[5].
 
ÇOCUKLARIN BİATI
Hz Hirmas b. Ziyad radiyallahu anh'dan:
مَدَدْتُ يَدَيَّ إِلَى النَّبِيِّ وَأَنَا غُلامٌ لِيُبَايِعَنِي فَلَمْ يُبَايِعْنِي
Biatimi kabul etmesi için elimi Allah Rasulü’ne uzattım, çocuk olduğum için kabul etmedi[6].
 
Muhammed bin Ali bin el-Hüseyn rahimullah'dan:
أَنَّ النَّبِيَّ بَايَعَ الْحَسَنَ، وَالْحُسَيْنَ، وَعَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَبَّاسٍ، وَعَبْدَ اللَّهِ بْنَ جَعْفَرٍ رَضِيَ اللَّهُ تَعَالَى عَنْهُمْ وَهُمْ صِغَارٌ لَمْ يَبْلُغُوا
"Allah Rasûlü: Hasan, Hüseyin, Abdullah b. Abbas ve Abdullah b. Ca'fer'in, çocuk olup henüz ergenlik çağına ermeden biatlerini kabul etti.
وَلَمْ يُبَايِعْ صَغِيرًا إِلا مِنَّا
Bizden başka hiçbir küçük çocuğun biatini kabul etmemiştir[7]."
Ehli beytten başka çocukların biatını kabul etmemiştir. 
 
KADINLARIN BİATI
Hz. Umeyme bin Rukayka radiyallahu anha'dan:
Ensar'dan bir grup kadınla Allah Rasûlü’ne İslam üzere biat etmek için geldik ve şöyle dedik:
نُبَايِعُكَ عَلَى أَنْ لَا نُشْرِكَ بِالله شَيْئًا وَلَا نَسْرِقَ وَلَا نَزْنِيَ وَلَا نَقْتُلَ (أَوْلَادَنَا) وَلَا نَأْتِيَ بِبُهْتَانٍ (نَفْتَرِيهِ) بَيْنَ أَيْدِينَا وَأَرْجُلِنَا وَلَا نَعْصِيَكَ فِي مَعْرُوفٍ
Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamaya, hırsızlık yap mamaya, zina etmemeye, çocuklarımızı öl-dürmemeye, önümüzden arkamızdan uydurup iftirada bulunmamaya, hayırlı işlerde sana karşı çıkmamak üzere sana söz verip biat ettik." Bunun üzerine Allah Rasûlü şöyle buyurdu:
فِيمَا اسْتَطَعْتُنَّ وَأَطَقْتُنَّ
"Gücünüzün yettiği durumlarda."  "Allah ve Rasûlü bize bizden daha merhametlidir. Ey Allah Rasûlü, gelde sana biat edelim!" deyince, şöyle buyurdu:
إِنِّي لَا أُصَافِحُ النِّسَاءَ إِنَّمَا قَوْلِي لِمِائَةِ امْرَأَةٍ كَقَوْلِي لِامْرَأَةٍ وَاحِدَةٍ
"Ben kadınlarla tokalaşmam; yüz kadına söylediğim söz, tek kadına (söylediğim söz) gibidir"[8]. Tirmizi hasen sahih dedi İbn Hacer sahihtir dedi.
 
PEYGAMBERİMİZİN KADINLARI İMTİHANI
Hz. İbn Abbas radiyallahu anh'dan: Ona Allah Rasûlü’nün kadınları nasıl imtihan ettiği soruldu. Şu cevabı verdi:
كَانَ إِذَا أَتَتْهُ الْمَرْأَةُ لِتُسْلِمَ " حَلَّفَهَا بِاللَّهِ مَا خَرَجَتْ لِبُغْضِ زَوْجٍ، وَبِاللَّهِ مَا خَرَجَتْ لاكْتِسَابِ دِينَارٍ، وَبِاللَّهِ مَا خَرَجَتْ رَغْبَةً عَنْ أَرْضٍ إِلَى أَرْضٍ، وَبِاللَّهِ مَا خَرَجَتْ إِلا حُبًّا لِلَّهِ وَلِرَسُولِهِ
"Bir kadın müslüman olmak için O'na geldiğinde; kocasından nefret ettiği için, dünyalık kazanmak için ve bir yerden bir yere gitmek amacıyla değil, sadece Allah ve Rasûlünü sevdiği için çıkıp (geldiğine) dair yemin ettirirdi[9]."

 



[1] Buhari, Sahih hadis no: 3893.

[2] Buhari, Sahih hadis no: 6702; Tirmizi, Sünen hadis no: 1355; İmam Ahmed, Müsned hadis no: 22072. 

[3] Müslim, Sahih hadis no: 3432; İbn Mace, Sünen hadis no: 2861 ve İmam Ahmed ve diğerleri rivayet etmiştir.

[4] Müslim, Sahih hadis no: 1736; Ebu Davud, Sünen hadis no: 1402; Nesai, Süneni Sağir hadis no: 456 İbn Mace, Sünen hadis no: 2862 ve diğerleri.

[5] Buhari, Sahih hadis no: 6692; Abdurrezzak, Musannef hadis no: 9594.

[6] Nesai, Süneni Kebir hadis no: 8400; Usdul Gabe hadis no: 1664.  Elbani hasen dedi.

[7] Taberani, Mucemul Kebir hadis no: 2777; İbn Asakir, Tarihul Dımeşk hadis no: 12573. Heysüme ravilerin sika olduğunu belirtti. Hadis Mürsel sahihtir.

[8] Nesai, Süneni Sağir hadis no: 4134; İmam Malik, Muvatta hadis no: 1779; İmam Ahmed, Müsned hadis no: 26384; İbn Hibban, Sahih hadis no: 4651; Nesai, Süneni Kebir hadis no: 11075 ve diğerleri.

[9] Taberani, Mucemul Kebir, Hadis no: 12509. İsnadı leyindir.


Yorumlar - Yorum Yaz
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi12
Bugün Toplam113
Toplam Ziyaret582553
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar35.037435.1778
Euro36.390736.5365
Saat
Hava Durumu