GERÇEK MÜSLÜMAN İNSANLARIN ELİNDEN VE DİLİNDEN EMİN OLDUĞU İNSANDIR  

Menü
Site Haritası

İsmail Çetin

Aziz ustadım ne dediğini bilen bildiğinin farkında  olan Fakih, 
Muhaddis, Mutasavvuf, Mütekellim Alim fazıl bir zattı. Adalet ve Zabt vasfına sahib sika bir ravi di. Şöhretten servetten ve şehvetten Mahmut Sami Ramazanoğlundan sonra ençok sakınanlardan biri idi. Şayate Buhari ve Müslim bu asırda ülkemizden birilerinden hadis rivayet etmeye kalksa ittifakla kendisinden hadis rivayet edecekleri ilk zat bu mübarek zat olurdu.



İsmail Çetin Hocaefendi'nin Biyografisi

Fakih Şeyh Üstaz İSMAİL ÇETİN Kuddisi Surrih

Muhterem İsmail Çetin hocamızın ilim tahsili sırasında  nerelerden ve kimlerden hangi ilimleri tahsil ettiğine dair kendi beyanından  tespit ettiklerimiz:
Kur'an-ı Kerim'i Veşşems suresine kadar validesinde  okuyarak, bundan sonra Kur'an dersi almamıştır. Zira her tarafını  okuyabiliyordu.

Merhum pederleri Seydayı Molla Fettah'a  söylediğinde: 'medreselerde oku' dedi.
7-8 yaşlarında iken onun  emriyle memleketi terkedip Halep'e gitti.
Halep'te üstad Molla  Abdurrezzak (Şehyül Kurra)ı Kürdî'de 4 sene 5 kıraat  okudu.
(Kıraeti Asım, Kıraati nafa, Kıraeti Şam, Kıraeti İbni  Kesir-Rivayeti şaz)
Sonra Şam’a giderek aynı üstadın nezareti altında 1  sene sonra imtihan oldu. 70 sıra içinde birinci, 1. sıradan 2. olarak ( 1.  Abdussamed) 5 kıraetten mutlak icaze aldı.
(İcazei aceziye: Rumuzlu bir  ifade olup, her harfin tekabül ettiği bir şahıs. Kur’aların baş isimleri, Arabca  yazılışa göre)
12-13 yaşlarında memlekete döndü. Molla Fettah  Efendi davet etti. ( çocuklarla oyun oynadığı bir sırada). Yanına  geldiğinde elini öperek verilen emr üzere vel ferciyi okudu. Son ayette manayı  soran hocamızın bu sorusuna karşı üstad ağladı: ‘Kur’an’ın manaları kalbine  geliyor mu’ diyen üstadın sorusuna hocamız: ‘Evet’ diye cevap  verdi.
Üstad emrederek: Babana itaat etme, anan yoktur, bir Kur’an al ve  oku dedi. Benim söylediğimi babana söyleme, sonra bana düşmanlık yapar dedi.  Beni evine aldı, Bakara’dan itibaren Nubuhan, Gayetül ihtisar, emsile, İzzi,  Avamil kitaplarının başlarından ikişer üçer satır bana ders verdi.
Tirale  köyüne kendim gittim. Üstadın tavsiyesi üzerine anam babam yoktur diyerek 6 ay  kadar orada okudum. Bu kitapların hepsini ezberledim. Üstad Molla  Sıddık bana biraz elbise almak üzere Diyarbakır’a götürdü. Komşular  vasıtasıyla babam beni yakalayarak kazaya (Hazro) götürdü.
Tekrar Üstad  Molla Fettah sokakta çocuklar içinde beni görerek evine davet etti. Halimi ona  arzettim.
Avamil, Birgevi, zuruf, Terkip, Küçük Sadullah, Şerhul Muğni  kitaplarından üçer beşer satır bana ders verdi. Bana: ‘ Bir daha seni kazada  görmeyeceğim!’ diye emr verdi.
Çınar’a bağlı Has köyüne gittim. Orada  Nahiv ilminden yukarıdaki kitapları okumakla beraber Molla  Mahmud’dan Şafii fıkhına ait Minhac’ı okudum.
Sonra Hudur  köyünde Şeyh Nesih’in medresesine gittim. Şeyh Nesih’in oğlu  Şeyh Ersad’dan ders (Nahv) okudum. Şeyh Nesih gizliden mani  oldu. Muayyen hadisleri kendi eliyle yazıp bana ezberlettirdi. Sadettin’e (Nahv  ilmi) başladım.
Memlekete babamı ziyarete geldim. Babamla beraber Molla  Fettah’ı ziyarete vardık. Molla Fettah babama: Molla Mahfuz, bu  çocuğu bırak! Deden İsmail efendi’nin yerini inşallah tutacak.  Dedi. Beni dışarı çıkarıp babamla konuştu. Biraz sonra beni yanına  çağırıp:
Gençliğine hakim ol. Harama bakma. Seydaya mensub hocaların yanına  git. Değerli hocaları tespit et ve onların yanında oku. Dedi.
Tillo’da  Molla Muhammed, Molla Bedreddin’in yanında  okudum. Seydayı Molla Bedreddin’de Hal (Nahv) okuyordum. Seydayı Molla  Muhammed’in yanında da Riyazüssalihini okudum.
Şeyh  Cemil ( Tillo’da, 85 yaşında büyük bir şeyh. Kadiri tarikatı sahibi)  Bedreddin Efendi’den kendisine hizmet etmek üzere bir talebe istedi. Talebeyi  ücret karşılığında istiyordu. Molla Bedreddin, fakir olduğumu bildiği için beni  gönderdi. Gece hizmet ederdim. Ibrığını doldurur, sobasını yakardım.
Bir  gece beni azarladı: ‘Neye uyuyorsun!?’ diye. Kendisi gece ve gündüz uyumuyordu.  Gece biraz uzanıyordu, ben hastayım diye (sözde…) Bana: Sen uyurken ayaklarını  uzatıyorsun, Tillo’nun eviliyaları buraya geliyorlar. Ya benim gibi ol ya da  defol git! Dedi. Ben de kızarak medreseye gittim. (14-15  yaşlarında)
Üstad Molla Halil’e ( Molla Bedreddin’in  babası) haber gönderdi: Hizmetçi olan talebeyi buraya gönderin, işi var dedi.  Gittiğimde oğlu Şeyh Kamil ile oturuyordu. Şeyh Kamil dedi ki:  Zalim! Sen neye şeyhi terk ettin?
Şeyh Cemil gülerek: Molla Kamil seni  imtihan ediyor dedi. Nasibin kapımızda değil, yalnız bizden bir hediye al dedi.  Tevhid, Lafza-i Celal ve bir salavat ı şerife bana izin verdi. Marifetnamenin  okunmasını tavsiye etti. Bizim tarikatımıza giren olursa, bize vekaleten bize  bağlayın dedi. (her biri birer elimden tutarak beni  okşadılar.)
Şeyh Kamil: Baba bunu almak mümkün değil  midir? dedi. Şeyh Cemil:
Hepimiz kader i İlahiyeye mahkumuz. İnşallah  sofi bir alim olacak. Şeyh Abdulkadiri Geylani büyüktür. Tillo evliyalarına  fatiha oku. Sen ilmini bitirdikten sonra seni görmeyeceğiz. Şephesiz ki sen  okuyacaksın, icaze alacaksın, alim olacaksın, endişe etme, dedi.
Yanında  tanımadığım Botan tarafından olup oturan hoca: Şeyhin (Şeyh Cemil’in) elini tut.  Sana büyük bir müjde veriyor dedi.Ben ağlamaktan kendimi tutamayarak şeyhin  elini tuttum ve titredim. Şeyh Cemil, bana:
Halkın elinden gözünü kapat.  Vallahi alim olacaksın dedi. Paran biterse de isteme. Allah, rızkını sana  gönderecek. Sebebler esirdir, sebeblere esir olma, Hakk’a esir ol. Halık’a kul  ol, ölünceye kadar Allahu Teala rızkını verecek dedi.
……..
Şeyh  Cemil gözünü kapattı: Kalk git, Fakirullah’tan başlamak üzere ziyaretleri dolaş,  Şer’an haram işlemeyeceğine dair onlara söz ver dedi. Ben gidip hepsini dolaşıp  tavsiyesini yerine getirdim. Akşam üstü yanına döndüğümde Şeyh Kamil ile  oturuyordu. Fakah gel dedi, içeriye girdim. Ellerini ziyaret ettim. Kadiri  tarikatına benden vekaleten Sübhanallahi velhamdü lillahi ve la ilahe illallahu  vallahu ekber, kelime i tevhid ve Allahumme salli ala seyidine Muhammedin ve  alihi kad dakad hileti edrikni ya Rasulallah’dan başkasına tavsiye et. İnşallah  kitabını bitirdikten sonra yine bu kapıya geleceksin dedi. Sonra bir ah çekerek: 
Ne fayda ki, ömür kısa, insan ölür, maksatları dünyada kalır. Bu dünyada  kimse maksadına kavuşmamıştır. Allah hafız ve munin olsun, git oku, tenbel olma.  (arabca söyledi) ‘Men Dakka babel Kerimi in fetaha! ( Kim Kerim olanın kapısını  çalarsa, kapı ona açılır) Üzerimde birkaç ayet ve esmaları gizliden okudu. 25  lira da para verdi. Ben ondan ayrıldım. Ayağa kalkıp kapıya kadar  uğurladı.
Oradan Siirt’e gittim. Siirt’te Ayındır camisinde talebeler  vardı. Orada Molla Tayyib’in yanına gittim. Birkaç gün sonra  Üstad Molla Tayyib çağırdığında evine gittim. Helası bozulduğundan onu yaptım.  Necasetin temizlenmesi nefsime ağır geldi.
Fakah, men kademe huddime,  dedi. Kim ki hizmet ederse , hizmet edilir. İçimdeki nefret yok oldu.  (içimdekini anladığından bunu buyurdu) dedim: Ya Üstad, bundan sonra ruhumu sana  feda ederim. İşimi bitirip medreseye döndüm. Kayser camine gel dediğinden oraya  gittim. (Muhtemelen ikindi) Namazdan sonra bana bir oda verdi. 6 aya kadar onun  yanında Sadullah (Nahv) ve Netaicin ( nahv ilmi) bir kısmını  okudum.
Birgün Hacı Celal Ağa’yı – o caminin mütevellisi- çağırdı: Benim  ömidim bu talebede vardır. Masrafını üzerine al. Dedi. Hacı Celal ağa bütün  yemek içmek ve kitap parasını vereceğim dedi. Üstad: Bundan sonra gevşek  çalışacaksan muvaffak olamayacaksın. Cidden çalış, halk sana hizmetçi olacak,  sen de Allah’a hizmetçi ol dedi.
Bu söz çok zoruma gitti. Bunaldım dışarı  çıktım. Camiül Melih medresesindeki Şeyh Mustafa’nın yanına  gittim. Akşam namazından sonra şeyh Mustafa, nerede okuyorsun dedi. Üstad Molla  Tayyib’in yanında okuduğumu söyledim. Molla Tayyib ehli ferasettir, ilmi  bereketlidir. Çok defa evliya derslerini dinlemeye gelir. Molla Tayyib’in  duasını al, Netaici okuma, Molla Cami’yi oku dedi.
Üstadım , bana ders  verseniz, ben de hergün gelip ders okusam ( Molla Camii) olmaz mı? Olur dedi.  Bir oda kiralayarak orada oturdum. Şeyh Şerafettin’in  mensublarıyla irtibat kurdum. Şeyh Alaaddin’in oğlu Şeyh  İzzeddin camiinde ve arkasında namaz kılardım. Ara sıra Şeyh Alaaddin’i  ziyaret ederdim. Nasihatlarından faydalanırdım.
Bir gün şöyle dedi:  Adamın biri hac yolunda bir kaplumbağaya rastlamış. Kaplumbağadan: nereye  gidiyorsun diye sormuş.
Hacca gidiyorum! Demiş. Sen bu yürüyüşle nasıl  hacca gideceksin? Kaplumbağa:
Yola çıkmak benim elimde, kavuşturmak  Allah’ın elinde. Allah’ın işine mi karışıyorsun?... Oku, meşayıhları sev,  birisine bağlı ol dedi. Oradan kalktığımda, Şeyh Mehmed Kazım’a rastladım. Beni  babasının ( Şeyh Şerafeddinin) yanına götürdü. Şeyh  Şerafeddinin etrafında kalabalık fazlaydı. Ziyaretine vardığımda elinde Hikemi  Ataiye vardı. Hikem i Ataiyeden nasihat söylerdi.
Yalvardım ve dedim ki:  Ben sizin yanınıza gelsem bana öğretir misiniz? Vaktim yoktur dedi. Muhammed  Kazım’da oku buyurdu. Ben ağladım, dedim ki: Senden okumak istiyorum. Bunun  üzerine müsaade etti.
Netaici Molla Tayyib’de, Molla  Camiyi Şeyh Mustafa’dan, Hikemi de ondan okudum. Onların  yanında bu üç kitabı bitirdim. Oradan Balakaya (Muş’un bir köyü) gittim. Orada  Molla Caferde Semkatiye (mantık) başladım. Bir ders Semkati,  bir ders tefsir i Hazin, bir derse de İhya –ı Ulumden okuyordum. Haşiyeye (  mantık ilmi- Molla Caminin haşiyeleri- başka bir nahv) kadar, haşiyelere  başlayınca oğlu Molla Habib vefat etti.
Erzurum’a gittim.Kurşunlu camii  yakınlarında bir ev kiraladım. Sakıp Efendi’nin yanında  haşiyeden ve tefsiri Kadı Beydavi’den ders aldım. 6 ay sonra memlekete döndüm.  Botan’dan Zivink köyüne gittim. Orada Molla Muhammed ( her  sahada çok alim) Zivingi’nin yanında okudum Usul ilmine kadar  (Muhtasar maniyi).
Sonra onun tavsiyesi ile Helenzeye döndüm. Helenzede  Molla Abdulhakimin yanında Muhtasar (İlmi maami) ve Cem’ıl  cevami (usul) okudum. Üstadın gözü görmediğinden ben okurdum, o mana verirdi.  Oradan tekrar Siirtte Şeyh Mustafa’nın yanına geldim. Bir  müddet orada aynı kitapları okudum.
Patnos’a bağlı Hasandel köyüne  gittim. İki sene kadar Molla Yasin’in yanında kelam okudum.  (akaidi nesefiyi) Molla Yasin Şafii fıkhını çok güzel biliyordu. Minhac, Fethul  Muini (fıokıh kitapları) onun yanında tekrarladım. Kendisi Van’ın Şivekar köyüne  gitti. Şivakar köyünde ondan mutlak icazeyi aldım. O zatın  münkirleri çok idi. Alet ilimleri (Nahv-mantık) biraz unutmuştu. Bir sene orada  kaldım.
Sonra 1960’da Erzurum’a gittim. Sakıp Eefendi’nin yanına döndüm.  Makasıd (kelam ilmi) Tefsiri Kadı, Celaleyn tefsirlerini yanında okudum. Mubarek  bana: Acele et, vakit daraldı. Ecelimde yakındır. Çok çalış, ilme rağbet  kalmamış ise de Allah’ın yanında ilim kıymetlidir dedi. Sen eğer alim olursan,  halk sana hizmetçi olacak. Alim olmazsan kendin hizmetçi olacaksın  buyurdu.
Mekasıdı bitirmeden rahatsızlanıp talebelerini dağıttı. Bir  mektup vererek Ömer Nasuhi Bilmen’in yanına gittim. Ömer Nasuhi  Bilmen’in yanında Nazmul Lealiyi ( ufak bir eser-kelam) 20 gün kadar okudum.  Muvazzah ilmi kelamı yazıyordu. Muvazzah ilmi kelamı onun yanında tekrarladım.  Ondan sonra Erzurum’a döndüm.
1-2 ay sonra inkılab oldu. İnkılabdan sonra  Suriye’nin Hazne kasabasına gittim. Til Maruf adlı Şahı Hazne’nin köyünde  Şah’ın oğlu Şeyh Alaaddin’in yanında el felsefe tul ula, şerh  ul mekasıd, tefsiri Kadı, bir cilt Buhari’yi tekrarladım. Daha evvel Molla  Yasin’in yanında da Müslim i Şerifi okumuştum. Oradan Zaho’ya geçtim.  Üstad Şeyh Muhammed Kasım’ın yanında okudum. Üstad Muhammed  Kasım affı çıktığından (şapkadan isyan etmişti) Şirvan’a döndü. (Siirt’in  kazası) beraber gittik.
Şeyh Muhammed Kasım’ın yanında Mizan ul Kübra’yı  (İmam Şaraninin 4 mezheb kitabı) Buhariyi, Kadı tefsirini, Medarikin bazı  kısımlarını (parça parça) okudum. Hakiki ilim icazesini ondan  aldım.
Bu zat Molla Yasin hocamızla Erçişte Molla Ahmed  Kurumzadeden icazelerini almışlardır. Molla Ahmed Kurumzade de Molla Necmeddin  Ercişi hazretlerinden icazelerini almışlardır. O da Efendine Hasan, O da Hacı  Tayyib Muşi efendiden, o da Siirtli Molla Halil efendiden (Asrı Saadete kadar…)  Şeyh Muhammed Kasım, Molla Muhammed Eminden de icazet almıştır.
Piri  Küfrevinin oğlu Hazreti Şahtan Nakşi tarikatını ve iczayi  almıştı. Üç i’tikaftan sonra bu icazaden beni şereflendirdi. Sonra  Seyyid Şeyh Abdulhakim Hazretlerinden Nakşi tarıkatı üzerinde çalıştım.  Şeyh Hazretleri eylülde ( 1970-1971) mutlaka yanıma gel, emrin tamamdır, eylülde  ihmalkarlık yaptım, şeyhin vefatından 7 gün sonra gittim. (Nasib olmadı)  1974 Hac seferinde Medine i Münevverede mukim Şeyh  Abdulhak, cebren Nakşi, Kadiri ve Şazeli tarikatında bana bir izin  vermiştir. (Halifelik)
NOT: Üstad Hazretleri halihazırda  Antalya - Aksu ilçesinde eser telifi ve tedrisat ile meşguldur.
Allah  Teala ömürlerini bereketli, himmetlerini ali, şefaatlerini makbul, ilimlerini  kavi eyleye. amin.

Üstad İsmail bin Mahfuz el-Abbasi Rahimehullah'ın  tanıştığı istifade ettiği bazı ulemanın isimleri şunlardır:

- Seyyid Şeyh Abdulhakim - Şeyh Maşuk - Şeyh Taha -  Şeyh Muhammed Nasır - Şeyh Halid - Şeyh Mazhar - Şeyh Takiyeddin buraya  kadar ki zatlarla Norşin, Ohin ve Adgonda görüştü. - Şeyh Cemil - Şeyh  Şerafeddin - Şeyh Alaaddin - Şeyh Mustafa bu zatlarla Siirtte  görüştü. - Şeyh Zeynelabidin - Seyyid Ali Fındıkî - Şeyh Seyda  (Cizre) - Şeyh Abdurrezzak (Kızıltepe) - Efe Hazretleri (Erzurum) -  Şeyh Nesim (Bitlis) - Şeyh Seyfeddin (Van) - Seyyid Abdullah (İran  Kötor) - Sami Efendi - Mehmed Efendi - Mahmud Efendi - Şeyh İsmail  Hakkı Toprak (Sivas) - Şeyh Yahya - Şeyh Masum - Şeyh Süleyman  (Kerküklü) - Şeyh Mahmdud Alusi ( Bağdad) - Şeyh Celaleddin (Şam) -  Şeyh Cüneyd ( Zokkeytli) - Şeyh Haydar - Şeyh Hüseyin ( Tavikli) -  Mevlana Şeyh Muhammed Sadaka - Şeyh Nesih - Şeyh Kemal (Ahmedi) - Şeyh  Muhammed Arabkendi - Şahı Haznenin oğlu Şeyh Hasan - Şahı Haznenin oğlu  Şeyh Alaaddin - Şeyh Şükrü (Adıyaman) - Şeyh Muhammed Emin Antabi - Ali  Cevad Efendi (Tarsuslu) - Şeyh Abdulhak (Medineli) - Şehy Alaiddin (Irak  Süleymaniye) - Şeyh Abdulkerim (Şam, Salihiye) - Şeyh Cüneyd (Şami) -  Şeyh Mustafa (Çorum) - Şeyh Mehmed Selim ( Licede) - Şeyh İsmetullah (  Lice Karaz köyü) - Şeyh Yusuf (Doğu Beyazıd) - Şeyh Abdullah  (Silvanlı) - Şeyh Haydar (Zokeydi) - Şeyh Halef (Bismil) - Şeyh  Muhammed Raşid - Seydayı Molla Ali - Seyyid Hasan - Üstad Bediüzzaman 

Tahkik İle Okuduğu Bazı Eserler:

- Hanefide İbni Abidin - Mülteka - Mesnevi Ankaravi  şerhi - Ruhu Mesnevi - Üstadın Mesnevisi - El nevakıd vel cevahir  (Akaid-tasavvuf) - Letaiful minen ( Ahlak) - İhyanın son kısmı -  Sıracuttalibin (tasavvuf) - Tacıl camiül usul - Nefatihül Gayb - Camiul  kerametül evliya - Ramuzl ehadisin şerhi - Evamiul usul - Sözler  (üstadın) - Mektubatı Rabbani - Mektubat (Üstadın) - Hazreti Diyaeddin  ile Şahı Haznenin Mektubları - Marifetname - Riyazussalihin - Mizan ul  Kübra - Aynul İlm Zeynul Hılm - Mir'at - Hikem - Gülistan -  Kadıyı Kutür - Şerhil Makasıd - Şerhul akaid - Mevakıf - Tenbihul  Gafilin - Askalani (Buhari ile) - Terhib Tesrib - Raşahad - Tarihul  hulefa - Berika - El Maruf Redditsasavvuf - Felsefetül ula - Metalib  mezahib - Tehafetül felsefe - Muhammedurrasulullah - Adeletil  ictimaiyyetu fil islam - Abidin Paşa - Kitabu mukaddes - İranda -  Kibriti Ahmer - Fususul hikem - Feyzulkadir - Şerhil Mevakıf - Kadu  Beydavi - Celaleyn - Alusi - Buhari - Müslim - Tuhfe - İanetit  Talibin - Minhac


Yorumlar - Yorum Yaz
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi18
Bugün Toplam139
Toplam Ziyaret582579
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar35.037435.1778
Euro36.390736.5365
Saat
Hava Durumu