Müslüman için Enbüyük Tehlike

İslam dini şuur dinidir. Şuursuz müslüman dünya hayatına asimile olmuş ölümü ve ahiret hayatını bir kenara atmış insandır. Müslümanlar için enbüyük tehlike mücadele ruhunu ve dava şuurunu kaybedip dünya hayatına asimile olmaktır.  

Mücadele şuurunu kaybedenler kendi eli ile kendilerini tehlikeye atar. 

Allah c.c. kuranda:

“Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın” buyuruyor. bakara surei ayet 195

İnsan kendi eliyle kendini nasıl tehlikeye atar?

Ebu Eyyub el-Ensari hzleri der ki bu ayet Ensar topluluğu hakkında na­zil olmuştur. Ayetin inmesine sebep olan olayı Ebu Eyyub el-Ensari hzleri şöyle anlatır:

“Allah teala İslamı aziz kılıp onun yardımcılarını çoğaltınca, bizler, Resulullah'ın bulunmadığı bir yerde birbirimizle gizli olarak şöyle konuştuk: "Biz, mallarımızı kaybettik. Şüphesiz ki Allah, islamı aziz kıldı ve onun yar­dımcılarını artırdı. Biz artık mallarımızın başında durup ta kaybettiklerimizi tek­rar elde etmeye çalışsak acaba nasıl olur? "Bunun üzerine Allah teala, bize cevap olmak üzere Peygamberine; "Mallarınızı Allah yolunda harcayın da kendinizi ellerinizle tehlikeye atmayın." ayetini indirdi. Böylece asıl tehlike­nin, malların başından ayrılmamak, onları çoğaltmaya çalışmak ve cihadı (mücadeleyi) terketmek olduğu ortaya çıktı. Tirmizi, K. Tefsir el-Kur'an, süre 2, bab: 19, Hadis No: 2972

Demek oluyor ki Allah yolunda mücadele etmeyi terkedenler manevi hayatını tehlikeye atıyorlar. Çünkü Allah yolunda mücadeleyi bıraktığı an müslüman için dünya zevki sefasına asimilasyon başlıyor.

Mücadeleyi terk edenlerin dini hassasiyet ve dava şuurları zedelenir paslanır  dünya hayatına asimile olurlar… Bir müslüman için asıl tehlike budur.

Bugün ülkemizdeki Müslümanlardaki rahatlığı bakınca hayretler içinde kalmamak elde değil. Bu rahatlık ve keyfiyeti gören sanır ki memlekette günah ve kötülük işlenen yerler kapanmış faiz düzeni bitmiş karma eğitime son verilmiş memleket İslam kanunları ile idare ediliyor.

Sanki faiz ve haram yiyenlerin sayısı her geçen gün azalıyor. Namaza başlayanların cemaatle namaz kılanların sayısı artıyor. Camilerde gençlerin sayısı yaşlıları geçiyor. Birçok yiyecek içecek satan marketler müşteri kaybetmemek için islama göre alımı satımı haram olan şeyler satmaktan vazgeçiyor. Televizyonlar şuurlu Müslümanların reytingini kaybetmemek için faiz reklamı vermiyor açık saçık kadınlar çıkarmıyor. Nahoş müstehcen yayınlar yapmıyor…

Doksanlı yılların davam davam diye inleyen parktaki oturakta faizli bankanın adı var diye oturmayan şuurlu duyarlı Müslümanlara ne oldu?

Ne olacak 28 şubatta travma geçirip Allah yolunda mücadeleyi terkettiler. Mücadeleyi bırakınca dava şuurlarını kaybettiler. Dünya hayatının zevki sefasına nefsin arzu ve isteklerine asimile oldular. Kısacası iktidar nimetleri tatmaya parayı keşfetmeye başlayıp dünyevileştiler…

Mücadele ruhunu esneten Müslümanlarda manevi hayat, dava şuuru ve dini yaşama hassasiyeti gevşemeye başlar,  gevşedikçe çözülür, çözüldükçe bozulur, dejenere olur. Önce dini hassasiyetlerini kaybeder kaybedince ibadetlerini ihmal ve aksatmaya başlar, şüpheli şeylerden sakınma hassasiyetini yitirir. Eli ile, dili ile ve sonrada kalbi ile buğzu terk eder. İbadetleri terk etmeye başlar önce edep gider sonra hayası alınır ve iffeti zedelenir dünyalık geçim seçim makam mevki terfi derdi din ve dava derdinin önüne geçer...

Mücadele ve dava şuurunu kaybeden Müslümanlar manaviyatlarını koruyamazlar. Manevi hayatı diri tutmanın tek yolu mücadeledir. Mücadeleyi terk edenler kendi elleriyle kendi manevi hayatlarını tehlikeye atarlar çözülürler bozulurlar…

Mücadele ruhunu kaybetmenin açık alameti nedir?

Bunun en açık alameti faizle çalışan bir bankaya girmeye haya etmemen öyle yerlere girerken yüzünün kızarmaması rahatsızlık duymaması kalben dahi olsa buğz etmemesidir. Bununda alameti faizsiz bankaların bulunduğu bir yerde hiçbir mecburiyeti yokken faizle çalışan bankalarda işlem yapmak oralara girip çıkarken rahatsızlık duymamaktır. Tvlerde faiz reklamının yapılmasından ve faiz reklamı yapan Televizyonları izlemekten açık saçık kadınların olmasından rahatsız olmamaktır. İçki satan bir dükkanın önünden geçerken rahatsız olmamaktır.

Gördüğü yanlış günah ve kötülükten rahatsız olmayan bir Müslüman mücadele ruhunu kaybetmiş dava yolunda dökülmüş dünya hayatına asimile olmuştur. Ayakta kalmanın yolu direnmekten her ne olursa olsun esnememek gevşememekten geçer. Zira esneyen ok meziline ulaşamaz.

Allaha ve ahret gününe iman eden ve Allahın rızasını kazanmak isteyen bir müslümanın hayatı son nefesine kadar mücadeleyle geçer ve son nefes bu mücadelenin finalidir. Bir Müslüman şartlar ortam zemin ne olursa olsun asla “emri bil maruf ve nehyi anil münkeri” terk edemez.